| Öğrenci Destek Hattı   | Öğretmen Destek Hattı |

   | Bize Ulaşın Bize Ulaşın | Site Haritası Site Haritası | Ana Sayfa Ana Sayfa |

s
 

BİR FİLM ANISI

Daha on üç yaşında Gazi Antep'li bir çocuktum. İstanbul'da yatılı bir okulda okuyordum. Güz gelince İstanbul'a göçüyor, şubata kadar orada kalıyordum. Şubatta üç haftalık yarı yıl tatilimiz vardı. Tatilin başladığı gün, Haydarpaşa Posta Treni'ne biniyor, iki üç gün sonra Gazi Antep'e varabiliyordum. Tatil bitince yine İstanbul'a dönüyordum. Burada yaza kadar okuluma devam ediyordum.

Yon yıl tatilimin son gecesiydi. Bîr cumartesi gecesi. Ertesi akşam trenle İstanbul'a dönecektim.

O gece annemle babam beni sinemaya götürdüler. Hangi sinemaya mı? Nakıp Ali'nin sinemasına... Filmi hatırlamıyorum, ama bütün filmler gibi keyifle seyrettim. Yine de bir burukluk vardı içimde. Çünkü filmden önce bir parça gösterilmişti: Gelecek program! Onu kaçıracaktım. Öyle de görmek istediğim bir filmdi kil...

Sinemadan çıkarken Nakıp Ali gördü bizi.

"Sevdin mi filmi?" dedi.

"Sevdim." dedim. "Ama gelecek programı göremeyeceğim, ona üzüldüm."

"Haftaya görürsün."


"Nasıl görürüm Ali amca? Yarın akşam İstanbul'a dönüyorum." "Talihine küs." dedi, Nakıp Ali.

Ama ertesi sabah erkenden evin kapısı çalındı. Kapıyı açtım, sinemadan bir adam:

"Nakıp Ali seni istiyor" dedi.

Koşa koşa sinemaya gittim. Nakıp Ali gişenin önünde bir sandalyede oturmuş, beni bekliyor.

"Beni mi çağırdın Ali amca?"

"Evet" dedi, salonun kapısını açtı sonra.

"Gir"

Girdim.

"Otur."

Oturdum.

Koskoca Nakıp Ali, on üç yaşındaki bir çocuğa, görmek istediği -filmi oynattı o gün.

Ülkü TAMER
Öğretmen

 

 

Ana Sayfa