| Öğrenci Destek Hattı   | Öğretmen Destek Hattı |

 | Bize Ulaşın Bize Ulaşın | Site Haritası Site Haritası | Ana Sayfa Ana Sayfa |

s

 

MİMAR SİNAN

Yıl 1513. Osmanlı Devleti'nin en güçlü zamanıydı. Sınırları genişti. Girilen her savaştan zaferle çıkılıyordu. Yeniçeri ocağı ordunun temeliydi. Artık bu ocağa yalnız Rumeli'den değil, Anadolu'dan da devşirme alınıyordu. Yavuz Selim'in adamları, atlara binip köy köy. bucak bucak dolaşıyorlardı. Gözlerinin tuttuğu gençleri, bölük bölük İstanbul'a gönderiyorlardı.

Yavuz Selim'in adamları, Kayseri'nin Gesi bucağına bağlı Ağırnas köyüne de uğradılar. Bu köyde de devşirme olmak isteyen gençler ve çocuklar vardı. Bunların arasında ince, uzun boylu, yakışıklı bir genç. adamların dikkatini çekti. Önce onu çağırdılar:

—  Adın ne?

—  Sinan.

—  Babanın adı?

—  Abdülmennan.

—  Kaç yaşındasın?

—  Yirmi üç.

—  Ne iş yaparsın?

—  Çiftçiyim. Fakat su yolu, kümes, ev yapma gibi islerde de çalışırım.

Yavuz Selimin adamları Sinan'ı beğendiler ve devşirme olarak seçtiler. Ona seçilen diğer devşirme oğlanlarla birlikte İstanbul'a yolladılar.

Sinan'ı İstanbul'da acemi oğlanlar okuluna verdiler. O, bu okulda dülgerlik işlerinde çalıştı. Han. çeşme ve türbe yapımında ustalara yardım etti. Kısa zamanda birçok şey öğrendi.

Sinan, Yavuz Selim ve Kanunî Sultan Süleyman zamanında pek çok savaşa katıldı. Gittiği yerlerdeki yapıları, sanat eserlerini inceledi. Kanunînin bir seferinde Prut suyu üzerine bir köprü yaptı. Kanunî bu köprüyü çok beğendi. Sinan'ı sarayının baş-mimarı yaptı.

Bundan sonra Sinan'ın başarıları birbirini kovaladı. O dönemden günümüze kadar gelen birçok cami, kervansaray, hamam. Sinan'ın ölmez eserleri olarak varlığını korudu.

Emin ÖZDEMİR

Türkçemi İlerletiyorum

(Kısaltılmıştır.)

 

 

Ana Sayfa