| Öğrenci Destek Hattı   | Öğretmen Destek Hattı |

  | Bize Ulaşın Bize Ulaşın | Site Haritası Site Haritası | Ana Sayfa Ana Sayfa |

s
 

TELLER NASIL KONUŞTURULDU ?

Uzun boylu, ağır başlı genç adam kalemi bıraktı, mektubu zarfa koydu. Derin düşünceler içindeydi. Demek ki başarısı gerçekleşiyordu. Kirli, darmadağın atölyede yardımcısı ile birlikte yaptıkları deneyler sonuç vermişti. O gün, insan sesini elektrik telinden geçirmeyi başarmışlardı. İşte, zarfa koyduğu mektupta bunlar yazıyordu. Bunu yakınlarına gönderip düşüncesini paylaşmak istiyordu.

İnsan sesini elektrik telinden geçirme düşüncesi, Graham Bell (Grahem Bel)' in kafasını kemirip duruyordu. Güç şartlar içindeydi, Bu yüzden, yaptıkları deneyler olumlu sonuç vermiyordu.

Graham Bell yılmadı. Nasıl olsa bir gün gelecek düşüncelerini herkese benimsetecek, kanıtlayacaktı. Buna inanıyordu.

1875 yılı haziranının ikinci günüydü. Her zamanki deneylerden birini yapıyordu. Bell, her iki atölye odasına üçer verici ve aiıcı koymuştu. Cereyan bağlanınca mıknatısların iki kutbunu birleştiren sac levhalar titreşecekti.

O gün deney esnasında bir şey oldu. Beli, cereyan anahtarına basmıştı. Yardımcısı yan odadan seslendi:

— Bir dakika Bay Bell... Levha yine yapıştı.

Bell yanıt verdi:

— Dokun da kurtulsun.

Yardımcısı tekrar dokundu. Levha, bir iki dakika titredi. Bell sesleniyordu:

— Dokun, dokun...

Bell, alıcıya eğilmiş dinliyordu. Hayır!,.. Bu, bir gerçekti... Her dokunuşta bir ses geliyordu. Bell, bu sesin ne demek olduğunu hemen anlamıştı. Demek elektrikli telin, ses titreşimlerini taşıyabileceği düşüncesi doğruydu. Üç yıldan beri aradığı sonuca ulaşmıştı,

O günden sonra Bell ve yardımcısı, bir iki ay, geceyi gündüze katarak çalıştılar. Herkesin görüp inanabileceği bir telefon yapmak istediler. Deneylerini yapmak için vericiyi tavan arasına, alıcıyı da atölyenin arkasındaki bir yere koydular.

Bell, vericiyle yardımcısına şunları söyledi:

— Lütfen yanıma gelir misiniz ?

Bir dakika sonra yardımcısı, şefinin yanına gelmişti. Böylece telefon emrini aldığını canlı olarak göstermiş oluyordu.

— Duydum, duydum sizi! diye bağırıyordu.

— Oldu artık,.. Telefon çalışıyor. Telefonu bulduk. Başardık, Telleri konuşturduk.

Egon LARSEN
Türkçe'mi İlerletiyorum
(Uyarlanmıştır.)