| Öğrenci Destek Hattı   | Öğretmen Destek Hattı |

   | Bize Ulaşın Bize Ulaşın | Site Haritası Site Haritası | Ana Sayfa Ana Sayfa |

s
 

 

HACİVAT İLE KARAGÖZ

Akşamlar hayrolsun efendim. Hoş geldin, safa geldin. Nasılsın, iyi misin Karagöz'üm? Çok iyiyim.

Aman efendim, başıma bir kasket almıştım. Yorgunluk çıkarmak için Karagöz'e uğrayıvereyim, dedim. Ne yapayım, kasket aldınsa? Canım, öyle mi derler? Ya nasıl derler?

Güle güle giyin, başında paralansın, demek yok mu? Güle güle giyin, başında paralansın! Aferin, işte böyle demeli ya! Derken Karagöz'üm, evde odun bitmiş. Biraz odun al dediler. Odun pazarından bir araba odun aldım. Güle güle, başında paralansın! Sus! Bu kasket değil, odun aldım, odun! Güle güle, başında paralansın! Öyle demezler Karagöz'üm.

Karagöz

— Ne bileyim, sen öğrettin.

Hacivat

— O kaskete göre idi.

Karagöz

— E, şimdi ne diyeyim?

Hacivat

— Güle güle yak, otur da külüne bak, demek yok mu?

Karagöz

— Anladım, Hacivat'ım anladım.

Hacivat

— Derken Karagöz'üm, geçen ki yağmurda evin kiremitleri kırılmış, bütün yağmur suları evin içine akmış. Bir iki dülger çağırdım. Evi bir aüzelce onarttım.

Karagöz

— Güle güle yak, otur da külüne bak.

Hacivat

— Bu ev, Karagöz'üm, öyle denmez.

Karagöz

— Ya nasıl derler?

Hacivat

— Oh, oh! Pek sevindim. Güle güle oturunuz. İçinden hiç eksik olmayınız, demek gerekmez mi?

Karagöz

— Olur efendim, olur. Güle güle oturunuz. İçinden hiç eksik olmayınız.

Hacivat

— Aferin Karagöz'üm. Her şeye uygun bir söz vardır.Bu sözleri yerinde kullanmak gerek Karagöz'üm.

Cevdet KUDRET

Karagöz