| Öğrenci Destek Hattı   | Öğretmen Destek Hattı |

  | Bize Ulaşın Bize Ulaşın | Site Haritası Site Haritası | Ana Sayfa Ana Sayfa |

s

 

KIRLARA, KIRLARA!

Biz otobüsler konuşmayız, dinleriz yalnızca Böylece her şeyi öğrenir, merakımızı gideririz.

Okulun üç sınıfını gezmeye götürüyorduk. Bunu, çocukların ve öğretmenlerin konuşmalarından anlıyordum.

Bir yokuşu tırmandım, düzlüğe vardım. Geniş düzlüğün bir yanı göldü. Ağaçlı bir yere yanaştım. Sürücüm Emin Usta durdurdu beni. Çocuklar bir anda boşaldılar. dağılıp çiçek toplamaya başladılar. Ne çok çiçek türü varmış! Görünce hoşuma gitti.

Bu arada, bir sıpacık yanıma geldi. Beni kokladı. Mazot kokumu beğenmedi. Çocuklar sıpayı gördüler. Sevinçle bağırarak yanına koştular. Sıpa, önce şaşırıp ürktü. Çocuklar çevresini sardılar. Onu okşayıp sevdiler. Sıpa da çocuklarla oynayıp zıplamaya başladı.

Sıpa ve çocuklar, oynaya oynaya gölün kıyısına yaklaştılar.

Bir süre sonra çocuklar, gölün kıyısında el kol sallayarak bağrışmaya başladılar. Farlarımı kaldırıp baktım. Sıpacık göle düşmüştü. Düştüğü yer bataklık olduğu için çamura gömülüyordu. Herkes olay yerine koştu.

Bir öğretmen, halatımı alarak beline bağladı. Sonra suya girdi. Anne eşek de gelmişti oraya. Gözlerinden yaşlar akıyordu.

Öğretmen, yavaş yavaş sıpacığa yaklaştı. Birden boynuna sarıldı. Emin Usta:

Haydi, halata asılalım! dedi.

Çocuklar koştular, hep birlikte asıldılar. İkisini birden kıyıya çektiler.

Akşam üstü dönerken iki uğurlayıcımız vardı: Sıpacıkla annesi... İkisi de uzun süre ardımızdan koştular.

Tank Dursun KAKINÇ

Otobüsüm Kalkıyor (Kısaltılmıştır.)


 

 

  Ana Sayfa