| Öğrenci Destek Hattı   | Öğretmen Destek Hattı |

  | Bize Ulaşın Bize Ulaşın | Site Haritası Site Haritası | Ana Sayfa Ana Sayfa |

s
 Konum www.dersdestek.com Öğrenci Destek Hattı Sosyal Bilgiler 5 CUMHURİYETE NASIL KAVUŞTUK?

 

2. Millî Bilincin Güçlendirilmesi

c. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılışı

Mustafa Kemal, İstanbul’un işgali ve Mebusan Meclisinin kapatılması üzerine yeni bir meclisin toplanmasına karar verdi. Mebusan Meclisi üyelerinden gelebilecek olanlar da bu meclise girebileceklerdi.

Ankara’da açılacak yeni meclis için yurdun çeşitli illerinde yeniden seçimler yapıldı. Hazırlıklar tamamlanınca 23 Nisan 1920’de Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Meclisin açılmasından sonra egemenlik ve devleti yönetme yetkisi Türk ulusunun oldu.

Meclis başkanlığına seçilen Mustafa Kemal, milletvekillerine ülkenin içinde bulunduğu durumu anlattı. Daha sonra Meclise bir önerge verdi. Bu önergede şu konular yer alıyordu:

• Hükûmet kurmak gereklidir.

• TBMM’nin üstünde bir güç yoktur.

• Yasama ve yürütme görevleri TBMM’de toplanmıştır.

• Meclis içerisinden seçilecek olan bir kurul, hükûmet işlerine bakar. Meclisin başkanı hükûmetin de başkanıdır.

Büyük Millet Meclisi bu önergeyi kabul etti. Kısa bir süre sonra da yeni bir hükûmet kuruldu. Bu hükûmete Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti adı verildi. TBMM Hükûmeti’nin kurulduğu bütün dünyaya duyuruldu.

 

 

Mustafa Kemal, TBMM’nin açıldığı 23 Nisan gününü Türk çocuklarına bayram olarak armağan etti.

 

 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılmasından Sonraki Olaylar

Osmanlı Hükûmeti’nin başında bulunan Damat Ferit Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanmasına engel olmak istedi. Mustafa Kemal ve arkadaşlarını kötüleyen propagandalar yaptırdı. Bu propagandalar sonucunda, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ayaklanmalar başladı. Bu ayaklanmaları, İtilâf Devletleri ve azınlıklar da desteklediler. Ancak halkın büyük bir bölümü ayaklanmalara katılmayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti’nin yanında yer aldı. Ayaklanmalar bastırıldı.

Mondros Ateşkes Anlaşması’na dayanan İtilâf Devletleri yurdumuzu işgal etmeye başlamışlardı. Bir yandan da bu işgalleri Osmanlı Devleti’ne kabul ettirmek ve bir barış antlaşması imzalatmak istiyorlardı. Bunun için Osmanlı Devleti’ni Fransa’nın Sevres (Sevr) kasabasına davet ettiler. İtilâf Devletleri ile Osmanlı Hükûmeti'nin temsilcileri arasında 10 Ağustos 1920’ de Sevr Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma Türk yurdunu parçalamakla kalmıyor; Türk ulusuna yaşama hakkı da tanımıyordu.

TBMM Sevr Antlaşması’nı kabul etmedi. Antlaşmayı imzalayanları ve onaylayanları vatan haini ilân etti. Türk ulusu, kendisini yok etmeyi amaçlayan bu antlaşmanın uygulanmaması için mücadele etti. Bu nedenle Sevr Antlaşması hiçbir zaman uygulanamadı.

Mondros Ateşkes Anlaşması ile Osmanlı Devleti’nin ordusu dağıtılmıştı. İtilâf Devletleri işgallere başlayınca, yurtseverler Anadolu’nun birçok yerinde düşmana karşı koymaya çalıştılar. Kuva-yı Milliye birlikleri, düşmana büyük kayıplar verdirdiler. Ancak bu birliklerin tam başarı sağlamaları beklenemezdi.

Askerî bir disiplin içinde olmayan bu birliklerin, düşmanı yurttan atmaları olanaksızdı. Bu nedenle Mustafa Kemal, düzenli bir ordunun kurulmasını istedi. TBMM bu isteği kabul etti. İsmet Paşa komutasında Eskişehir’de düzenli ordu kuruldu. Kuva-yı Milliye birliklerine, bu orduya katılmaları için çağrı yapıldı. Birçok birlik bu çağrıya uydu ve düzenli orduya katıldı.

 

Kuva-yı Milliye birliklerinin en güçlüsü Çerkez Ethem ve kuvvetleriydi. Çerkez Ethem ve kuvvetleri düzenli orduya katılmayı reddettiler. TBMM ile yaptıkları mücadele sonucunda Yunan tarafına sığındılar. Düzenli orduların kurulmasıyla cephelerde başarılar kazanılmaya başlandı.
 

             
              Ana Sayfa

Sayfa 1/ 1
Önceki Sayfa   Sonraki Sayfa